sen bir yol tuttun
ellerimden
ellerine
bir yol oldu avcumun çizgisi
en uzun geceyi arar arar
bulamam, bulamam
en çok uyumak için
en çok görmeye
en çok sevmeye, uyumadan
terketti çizgiler, terkettiler
http://www.antoloji.com/mustafa_ucar
Perşembe, Mart 05, 2009
Balıkçılgını
Güneş aynı güneş
Balıkçılgınca bağırmakta
Bükmüş boynunu, eğiliveriyor, uçlarında pür telaş
Masmavi bir dalga
Bir dost, ellerinde ağ,
Sisli güvertesinde, odanın,
Duvarları daralıyor,
İç içe geçmekte kemikleri
Göğünkafesinin
Dostumun ellerinde ağ,
Anlatacak bir hikayesi var belli
Balıkçılgınımın
http://www.antoloji.com/mustafa_ucar
Balıkçılgınca bağırmakta
Bükmüş boynunu, eğiliveriyor, uçlarında pür telaş
Masmavi bir dalga
Bir dost, ellerinde ağ,
Sisli güvertesinde, odanın,
Duvarları daralıyor,
İç içe geçmekte kemikleri
Göğünkafesinin
Dostumun ellerinde ağ,
Anlatacak bir hikayesi var belli
Balıkçılgınımın
http://www.antoloji.com/mustafa_ucar
Peron
ilk heceleri döküleli ağızdan şiirin
kaç mevsim kovaladı birbirini
birinin eli diğerinin omzunda, tutamadan
utanıp dokunmaktan kimi zaman da
iç içe geçen günlerinde yazın kışa, kışın yaza
zorladıkça uzaklaştı kelimeler
şehri anlatmaya yeltenen ben,
nasıl da kolay işim
mahpustur şehir, kurtarıversem
açılır tozlu yolları ve yaşlı insanlarıyla karşımda
bir bayram sabahını yaşarım
saat yönünde döner, döner dururum
saate bağlanmışım en ince sicimlerle
döndükçe keser boynumu iki hece
gece
geceyi anlatmalıyım
tozlu yollarda, yaşlı insanların bekleştiği kapı önlerinde
dönüp duran, kaçıp kovalamadan ama
bir rüzgarı anlatmalıyım, akrebe yelkovana
trenden inen yolcular garın kapısına bakıyorlar,
binenlerin gözleri saatte
akrebin son bir sözü var,
yelkovan uzaklaşır
yolcular gider
dükkanlar kapanır
ben elimde süpürge, peronlar boyu
temizlerim aklımdan geçen tüm sonsözlerini
şehre söyleyemediğim
http://www.antoloji.com/mustafa_ucar
kaç mevsim kovaladı birbirini
birinin eli diğerinin omzunda, tutamadan
utanıp dokunmaktan kimi zaman da
iç içe geçen günlerinde yazın kışa, kışın yaza
zorladıkça uzaklaştı kelimeler
şehri anlatmaya yeltenen ben,
nasıl da kolay işim
mahpustur şehir, kurtarıversem
açılır tozlu yolları ve yaşlı insanlarıyla karşımda
bir bayram sabahını yaşarım
saat yönünde döner, döner dururum
saate bağlanmışım en ince sicimlerle
döndükçe keser boynumu iki hece
gece
geceyi anlatmalıyım
tozlu yollarda, yaşlı insanların bekleştiği kapı önlerinde
dönüp duran, kaçıp kovalamadan ama
bir rüzgarı anlatmalıyım, akrebe yelkovana
trenden inen yolcular garın kapısına bakıyorlar,
binenlerin gözleri saatte
akrebin son bir sözü var,
yelkovan uzaklaşır
yolcular gider
dükkanlar kapanır
ben elimde süpürge, peronlar boyu
temizlerim aklımdan geçen tüm sonsözlerini
şehre söyleyemediğim
http://www.antoloji.com/mustafa_ucar
Pazar, Mart 01, 2009
Anons
Kara trenler uğurladım
Vagonlarının hepsini sayarak
Birtamam ezberledim adlarını durulacak istasyonların
Ellerinde çiçeklerle çocukları topladım okullardan
Daha çok gelsin kuşlar diye
Ekmek kırıntıları serptim yerlere
Daha çok kuş geldi, daha çok tren
Ne çok özlemişim meğer karşılamaları
İki istasyon arasında bir telgraf teli olmuşum
Anlatanı dinleyeni, kulağımı yasladığım köy okulunun
Sessizliği
Hep zamanında, buçuklu sayılara itimat eden ben
En çok trenleri sevmem neden
Uymasa da hiçbir zaman, asılı panolara, buçuklara
Bir makas başında soluklansa da makinist, ateşçi
Ve tüm personeli
Yavaş tırmansa bir dağı
Takılsa kalsa yolda, rötar anonsu yapılsa garda
Korkunç cüssesiyle azametli ve
Dev bir yürek gibi sıcacık, atıverirken aceleci ve narin
Dedem gibi
Benim trenlerim
http://www.Antoloji.Com/mustafa_ucar
Vagonlarının hepsini sayarak
Birtamam ezberledim adlarını durulacak istasyonların
Ellerinde çiçeklerle çocukları topladım okullardan
Daha çok gelsin kuşlar diye
Ekmek kırıntıları serptim yerlere
Daha çok kuş geldi, daha çok tren
Ne çok özlemişim meğer karşılamaları
İki istasyon arasında bir telgraf teli olmuşum
Anlatanı dinleyeni, kulağımı yasladığım köy okulunun
Sessizliği
Hep zamanında, buçuklu sayılara itimat eden ben
En çok trenleri sevmem neden
Uymasa da hiçbir zaman, asılı panolara, buçuklara
Bir makas başında soluklansa da makinist, ateşçi
Ve tüm personeli
Yavaş tırmansa bir dağı
Takılsa kalsa yolda, rötar anonsu yapılsa garda
Korkunç cüssesiyle azametli ve
Dev bir yürek gibi sıcacık, atıverirken aceleci ve narin
Dedem gibi
Benim trenlerim
http://www.Antoloji.Com/mustafa_ucar
Kaydol:
Yorumlar (Atom)