
Perşembe, Nisan 22, 2010
Yeşil - Kırmızı
Demiryolu renklerinden birisidir. Mavi Lacivert, Lacivert - Beyaz, Lacivert - Kırmızı, Siyah - Kırmızı gibi...
Trenimi kaybetsem de renklerimden vazgeçemiyorum.
Trenimi kaybetsem de renklerimden vazgeçemiyorum.
Çarşamba, Nisan 21, 2010
Yani
Yani ne? Nedir? Ne yazmak lazım, ne demek? Yazılar yazıldı, söylenenler söylendi, konuşsak ne değişecekti? Dertlenen arkadaşım var, konuşmadık diye. Ama dertlerini yaşamaktansa kalkıyor benim derdime dert ekliyor. Bana da "kızgınsın, çünkü haksızsın" diyor.
E, o da kızgın değil mi? O hem kızgın hem haklı olabilir mi? Olabilirse de olsun, benim kriterim ben'im.
Ben daha da kızgınım, demek ki en haksız benim!
E, o da kızgın değil mi? O hem kızgın hem haklı olabilir mi? Olabilirse de olsun, benim kriterim ben'im.
Ben daha da kızgınım, demek ki en haksız benim!
Salı, Nisan 20, 2010
Karıncalar
Aralarındaki husumetleri çözerlerse ve birlik olabilirlerse, karıncalar, gelecekte dünyanın hakimi olacaklar. Buna inancım tam.
Virüsler biraz daha beklemeli.
Virüsler biraz daha beklemeli.
Pazartesi, Nisan 19, 2010
Kapattım...
Dışarıdan çok gürültü geliyordu. Dışardan çok polen geliyordu. Ne kulaklarıma kıyabilirim ne de yüzüme, gözlerime.
Ben de pencereleri kapattım.
Ben de pencereleri kapattım.
Cumartesi, Nisan 17, 2010
Canım Çok Sıkıldığında...
Mail adresimi açıp, eski mailleri okuyorum.
Haksız olduğum konularda tekrar kızgınlığa kapılıyor, rahatlıyorum. Ne de olsa, kızgınım çünkü haksızım.
Arşiv iyidir.
Haksız olduğum konularda tekrar kızgınlığa kapılıyor, rahatlıyorum. Ne de olsa, kızgınım çünkü haksızım.
Arşiv iyidir.
Cuma, Nisan 16, 2010
Bildiklerime Dair
Bilemediklerimin bildiklerimden fazla olduğuna eminim. Bu çok açık, ispata dahi gerek yok. Bu yüzden bilemediklerim için hayıflanabilirim, ama kendimi onlarla yargılayamam. Bildiklerim ise kısıtlı, her daim elimin altındalar, gözümün önündeler. Kendim hakkında fikirlere kendim hakkında bildiklerimle ulaşabilirim, belki de ulaşmalıyım.
Bilmediğim başkaları ile kendimi bir tutamam. Bilmediğim kişilerle kendimi sınıflayamam. O zaman da her şeyin ölçüsü yine ben oluyorum, yüzyıllar öncesini doğruluyorum.
Ben çok fazla kitap okumadım, dünya klasiklerini yalayıp yutmadım. Yoğun bir şekilde ilkokulda, biraz da orta okulda okudum. Ortalama bir insan için iyi bir okur sayılabilirim. Okumak için iyi bir yer olduğunu düşündüğüm tuvalette okuduğum kitapların sayısı şimdiden dördü buldu. Halbuki klozeti daha erken yaptırsaydım belki bugün daha kültürlü bir insan olabilirdim.
Bildiklerim daha fazla olurdu, kendimi daha iyi tartardım, kendi hakkımda daha isabetli kararlar verebilirdim. Dostlarımla, arkadaşlarımla, dostum ve arkadaşım olmayan kişilerle daha sağlıklı ilişkiler kurbilirdim. Beni tanıyan bir çok insan onlarla sağlıklı ilişkiler kurduğumu söyleyecektirler. Bazı insanlar ise bu konuda bugünlerde çekimser kalabilirler.
Daha çok kitap okusaydım, daha büyük adam da olabilirdim.
Ama, aması var. O da sonra.
Bilmediğim başkaları ile kendimi bir tutamam. Bilmediğim kişilerle kendimi sınıflayamam. O zaman da her şeyin ölçüsü yine ben oluyorum, yüzyıllar öncesini doğruluyorum.
Ben çok fazla kitap okumadım, dünya klasiklerini yalayıp yutmadım. Yoğun bir şekilde ilkokulda, biraz da orta okulda okudum. Ortalama bir insan için iyi bir okur sayılabilirim. Okumak için iyi bir yer olduğunu düşündüğüm tuvalette okuduğum kitapların sayısı şimdiden dördü buldu. Halbuki klozeti daha erken yaptırsaydım belki bugün daha kültürlü bir insan olabilirdim.
Bildiklerim daha fazla olurdu, kendimi daha iyi tartardım, kendi hakkımda daha isabetli kararlar verebilirdim. Dostlarımla, arkadaşlarımla, dostum ve arkadaşım olmayan kişilerle daha sağlıklı ilişkiler kurbilirdim. Beni tanıyan bir çok insan onlarla sağlıklı ilişkiler kurduğumu söyleyecektirler. Bazı insanlar ise bu konuda bugünlerde çekimser kalabilirler.
Daha çok kitap okusaydım, daha büyük adam da olabilirdim.
Ama, aması var. O da sonra.
Salı, Nisan 13, 2010
Bugün Benim Doğum Günüm
Bugün benim doğum günüm.
Son bir kaç yıldır doğum günlerimde anormal sıkıntılı oluyorum. "Bir gecede bir sene yaşlananlar"dan oluyorum. O yüzden bu sene pasta dahi kesilmemesini rica ettim Nazife'den. O da kabul eder göründü, umarım sözünde durur.
Şu ana kadar; Nazife kutladı, gece saat 12'yi az geçe. Sonra sabahın köründe (08:25) İrem aradı. İş yerinde Erman, Gökhan tebrik etti. Toycan abi, mail attı, Burhan abi de Efes İntranet sitesinden görmüş. Onlar da kutladılar. Bu arada Mali İşler Direktörü Volkan bey de kutlama maili atmış. Ona nasıl cevap vereceğimi bilemedim, şaşırdım ayrıca, hayırlısı artık. Yavuz mail atmış, az önce okudum. Şu sıra aramız biraz ekşi, mail o yüzden. Annem ve babam aradılar, on dakika kadar önce, zaten bugün yeteri kadar doluyum, onlarla daha da doluyum şimdi... Az önce de Meral aradı. Son günlerde yaşadıklarımız değerlendirdik biraz.
Umuyorum bundan sonra kimse aramaz.
-o-
Eklemeler: Beyhan hanım, müdürlere, şeflere kendi elemanlarının doğum günlerini bildiren bir mailden öğrenmiş, o da aradı. (13:28)
Karadeniz Satış Müdürlüğünden Mine hanım neşeli, civelek bir mesaj göndermiş, sağolsun. O da intranet sayfasından görmüş. Biz de tam o sırada onun kulağını çınlatıyorduk Beyhan hanımla. (14:32)
Kemal Uçar, Bonus Card, World Card, Flexi Card kısa mesajla kutladılar. Safi zarar bunlar.
Timur ve Serdar aradı (15:06 -15:17). Timur TUS'a girecek bu hafta sonu. Spor hekimliği istiyordu, umarım alacak, tekrar Ankara'ya gelecek. Serdar her sene hazıra konuyor, call-back yapıyor. Dündü onun doğum günü.
Özge, Hüseyin, Selçuk, Gürkan, Neslihan diğer arayanlar. Kemal mesajının yanı sıra akşam saatlerinde aradı.
Akşam iş yerinde (evime 60 km.) halı saha maçımız vardı. Tam maç başlayacakken bir de kimi göreyim! Nazife, tellerin arkasından bakıyor. Sağolsun, gelmiş. Çok güzel bir sürpriz yapmış oldu. Maç sonrası kayınvalidelerdeydik, o kadar yorulmuşuz ki eve gidemedik, orada uyuduk. Bu arada geleneği bu sene de bozamadım. Yine pasta kesildi. Sağolsunlar diyorum, hayırsızlığın alemi yok. Ne kadar da sıradan bir gün olmasını istediysem de ailem sayesinde olamadı.
Gelecek sene şansımı tekrar deneyeceğim...
Bu sene de geçti...
(Anormal geç gelen edit: 14 nisanda Ahmet ve Melike aradılar, Ahmet 13 - 15 arasında kalmış, 14'ünde aramayı uygun görmüş. Gevşek...)
Son bir kaç yıldır doğum günlerimde anormal sıkıntılı oluyorum. "Bir gecede bir sene yaşlananlar"dan oluyorum. O yüzden bu sene pasta dahi kesilmemesini rica ettim Nazife'den. O da kabul eder göründü, umarım sözünde durur.
Şu ana kadar; Nazife kutladı, gece saat 12'yi az geçe. Sonra sabahın köründe (08:25) İrem aradı. İş yerinde Erman, Gökhan tebrik etti. Toycan abi, mail attı, Burhan abi de Efes İntranet sitesinden görmüş. Onlar da kutladılar. Bu arada Mali İşler Direktörü Volkan bey de kutlama maili atmış. Ona nasıl cevap vereceğimi bilemedim, şaşırdım ayrıca, hayırlısı artık. Yavuz mail atmış, az önce okudum. Şu sıra aramız biraz ekşi, mail o yüzden. Annem ve babam aradılar, on dakika kadar önce, zaten bugün yeteri kadar doluyum, onlarla daha da doluyum şimdi... Az önce de Meral aradı. Son günlerde yaşadıklarımız değerlendirdik biraz.
Umuyorum bundan sonra kimse aramaz.
-o-
Eklemeler: Beyhan hanım, müdürlere, şeflere kendi elemanlarının doğum günlerini bildiren bir mailden öğrenmiş, o da aradı. (13:28)
Karadeniz Satış Müdürlüğünden Mine hanım neşeli, civelek bir mesaj göndermiş, sağolsun. O da intranet sayfasından görmüş. Biz de tam o sırada onun kulağını çınlatıyorduk Beyhan hanımla. (14:32)
Kemal Uçar, Bonus Card, World Card, Flexi Card kısa mesajla kutladılar. Safi zarar bunlar.
Timur ve Serdar aradı (15:06 -15:17). Timur TUS'a girecek bu hafta sonu. Spor hekimliği istiyordu, umarım alacak, tekrar Ankara'ya gelecek. Serdar her sene hazıra konuyor, call-back yapıyor. Dündü onun doğum günü.
Özge, Hüseyin, Selçuk, Gürkan, Neslihan diğer arayanlar. Kemal mesajının yanı sıra akşam saatlerinde aradı.
Akşam iş yerinde (evime 60 km.) halı saha maçımız vardı. Tam maç başlayacakken bir de kimi göreyim! Nazife, tellerin arkasından bakıyor. Sağolsun, gelmiş. Çok güzel bir sürpriz yapmış oldu. Maç sonrası kayınvalidelerdeydik, o kadar yorulmuşuz ki eve gidemedik, orada uyuduk. Bu arada geleneği bu sene de bozamadım. Yine pasta kesildi. Sağolsunlar diyorum, hayırsızlığın alemi yok. Ne kadar da sıradan bir gün olmasını istediysem de ailem sayesinde olamadı.
Gelecek sene şansımı tekrar deneyeceğim...
Bu sene de geçti...
(Anormal geç gelen edit: 14 nisanda Ahmet ve Melike aradılar, Ahmet 13 - 15 arasında kalmış, 14'ünde aramayı uygun görmüş. Gevşek...)
Kaydol:
Yorumlar (Atom)






